Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Astronomi & Kozmoloji konusunda geliştirebilirsin.

Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Boo Onc
Boo Onc
6.0K UP
Öğrenciyim 6 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Ali gazi Kavak tarafından sorulmuştur.
Mineraller nasıl geometrik şekiller alıyorlar ve mineral atomları geometrik dizilmeleri gerektiğini nerden biliyor?
Mineraller nasıl geometrik şekiller alıyorlar ve mineral atomları geometrik dizilmeleri gerektiğini nerden biliyor?

[1]Öncelikle merhaba,

Sormuş olduğunuz minerallerin nasıl geometrik şekillere sahip olabildiği sorusunu araştırdım. Genel olarak minerallerin bu şekilleri aşınmadan veya parçalanmadan meydana geldiği yorumlanmıştır. Ancak buna en iyi jeologların karar verebileceği ve kesin bir sonucun olmadığı da belirtilmektedir.

Mineraller genelde büyük yapı taşlarından oluşur, fakat bu geometrik yapının oluşmasında içerdikleri elementler de etken olmaktadır. Hatta minerallerin şekline bakılarak hangi elementleri barındırdığı da anlaşılabilmektedir. Bunu aslında şu örneğe benzetebiliriz: İnsan vücudunda gördüğümüz herhangi bir kabarıklık, kızarıklık ya da şişliğin alerjik bir reaksiyona bağlı olup olmadığını nasıl anlayabiliyorsak; minerallerin renkleri veya geometrik şekilleri de içinde hangi elementi barındırdığını bize gösterebilir.

Tüm Reklamları Kapat

Bunu eklememin nedeni, minerallerin sahip oldukları şekillerin çoğu zaman içerdikleri elementlerle bağlantılı olmasıdır. Bu konuda bilgili kişiler ve jeologlar, mineralin şekline bakarak anlam çıkarabilmektedir.

Asıl sorunun cevabına gelirsek:

Genel bir kural olarak, bir mineralin dış kristal şekli, içindeki atomların dizilimi tarafından belirlenir. Mineraller genellikle belirli moleküler düzenlemelerdeki atomların eklenmesiyle oluşur ve eğer bu düzene engel olacak bir durum yoksa, son şekilleri de bu düzeni yansıtır.

Kaynaklar

  1. Quora. Quora. Alındığı Tarih: 5 Eylül 2025. Alındığı Yer: Quora | Arşiv Bağlantısı
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Physic Man
Physic Man
59.4K UP
Alıntıyı Ekleyen 6 gün önce
Benim politik ülküm demokratik ülküdür. Herkes saygı görmeli, ama hiç kimseye tapılmamalıdır. Bana karşı insanların gereğinden çok saygı ve hayranlık göstermesi talihin bir cilvesidir. Bunda benim kabahatim olmadığı gibi, hak etmiş de değilim bunu. Bu aşırı saygı, benim cılız gücüm ve ardı arası gelmez didinmelerimle bulduğum birkaç düşünceyi anlamakta zorluk çekmelerinden gelebilir.
Kaynak: "Dünyamıza bakış" Adlı kitapta yer alan bir alıntı.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ali Sert
Ali Sert
84.8K UP
İnceleyen 21 Kasım 2022
Bilim kurgu olarak vasatın üstünde bir dizi. Birçok dizi gibi ilk bölümleri gayet etkileyici ve güzel ilerliyor sonrasında bazı bölümler vasatın altında. Yine de bilimsel gelişmeleri merak edenler için merak uyandırıcı bir dizi. Benzer birçok diziler gibi "bilime katkı sağlayan zengin iş adamı" profili ön plana çıkarılıyor. Uzaydan gelen tehdit karşısında bilimin adamlarının, dünya siyasilerinin ve halkın verdiği tepkiler ve birbiri ardına gerçekleşen komplolar güzel bir şekilde işleniyor. Dizinin sonunda romantik uzaylı güzellemesi ile de dizi boyunca hiç tahmin edilemeyecek bir sona imza atılıyor.
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
11
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 27 Temmuz 2011 27 dk.

Filler, o ikonik dişlerini kalıcı olarak yitiriyorlar ve sebebi biziz. Evet, son asır içindeki yasadışı fildişi kaçakçılığı nedeniyle filler, dişsiz olacak biçimde evrimleşmeye başladılar. Eskiden (1930'larda ve öncesinde) dişsizlik fil popülasyonlarının sadece %1-2'sinde görülürken, artık Çin'deki fillerin neredeyse yarısı diş üretemeyen bireylerden oluşmaktadır. Bazı fil popülasyonlarında dişsiz doğum oranları %98'lere ulaşmış haldedir. Bunun ne kadar acı olduğunu, kelimelerle ifade etmemiz çok zordur.

Ancak ara ara sosyal medyada gündeme gelen bu konu, birçok soruyu da beraberinde getirmektedir: Evrim nasıl olur da 80-90 yıl kadar kısa bir sürede yaşanabilir? Fillerin dişlerini kaybetmesi gerçekten evrim mi, yoksa sadece bir adaptasyon mu? Filler, dişlerini kaybetmenin avantajını bildiği için mi dişsiz yavrular doğuruyorlar? Dişler, sürekli kesildikleri için mi köreliyor ve eğer öyleyse, neden sünnetli çocuklar doğmuyor? Bu yazıda, tüm bu sorularınızın ve daha fazlasının yanıtlarını bulacaksınız.

114
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
547.9K UP
Eseri Ekleyen 7 saat önce Film
Puan Ver
Orjinal Adı : I Heart Willie
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Hikmet Altun
Hikmet Altun
101.1K UP
Üye 5 gün önce Henüz cevap yok.
Kapsayıcı ve küresel, 'kusursuz' bir eğitim sistemi hayal etseydiniz, adı itibariyle bu sistem kusursuz şekilde denetlenebilir ve şeffaf olmalıydı, öyleyse bu sistemin çalışma dinamiklerini sürekli halde takip eden, şeffaflığını ve liyakatını sorgulayan 'müfettiş katmanı' hakkında neler söyleyebilirdiniz? Dahası; Sistem kendi müfettişlerini yaratsaydı, bu durumun gödel'in eksiklik teoremleri ile çelişkisini nasıl çözerdiniz?
212 görüntülenme
Cevap Ver 500 UP
6
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 19 Mart 2013 3 dk.

Bayır kırlangıçları, her geçen yıl kısalan kanat uzunlukları sayesinde, otoyol üstgeçitlerinin yanlarına kurdukları yuvalarını tehdit eden trafikten daha atik bir şekilde kurtulabiliyor. Yani kırlangıçlar, otoyolların inşası sonrasında değişen ortam koşullarına evrim geçirerek adapte oluyorlar. Bu, 30 yıllık bir araştırmanın en net sonuçlarından biri olarak ilan edildi. Araştırmada, arabaların, kuşların kanat uzunlukları üzerine etki eden seçilim baskısı sonucunda kuş kanatlarının evrim geçirdiği tespit edildi.

Oklohoma'daki Tulsa Üniversitesi'nden ekolog Dr. Charles Brown, eşi Mary Bomberger Brown ile yürüttükleri evrim çalışmasıyla ilgili şunları söylüyor:

16
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Simay Aladağ
Simay Aladağ
188.5K UP
Aktaran 6 gün önce 1 dk.

Politecnico di Milano'da bir araştırma ekibi, kimyasal aktivitesini seçici olarak uyarlayabilen yenilikçi bir tek atomlu katalizör geliştirdi. Çalışma Milano-Bicocca Üniversitesi, Çek Cumhuriyeti'nden Ostrava Üniversitesi, Avusturya'dan Graz Üniversitesi ve Güney Kore'den Kunsan Ulusal Üniversitesi ile yapılan uluslararası işbirliği ile yürütüldü. Bu, sürdürülebilir kimya ve daha verimli, programlanabilir endüstriyel süreçlerin tasarımı açısından oldukça önemli bir adımdır.

Çalışma, kimya alanında dünyanın en saygın bilimsel dergilerinden biri olan Journal of the American Chemical Society'de yayınlandı.

10
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
100.0K UP
Gözlemi Yapan 5 gün önce Türkiye, Çankırı
Eldivan İlçesi'nde kaydedilmiştir. Latince tür adı "Xanthium orientale subsp. italicum", Türkçe adı "Domuzpıtrağı" imiş.
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ebrar Özgen Arslan
Uyarlayan 6 gün önce 4 dk.

James Webb ve ALMA teleskopları ortaklığında uzak galaksilere dair yeni ayrıntılar keşfedildi. Bilim insanlarının "Kozmik Üzümler" adını verdiği bu uzak galaksi, evrenin erken dönemine dair bildiklerimizi sorgulatıyor. Bu galaksi pürüzsüz genç bir yıldız diski olmak yerine uzayın derinliklerinde parlayan bir üzüm salkımı gibi görünüyor ve bünyesinde 15'ten fazla devasa yıldız oluşum kümesi barındırıyor. Büyük Patlama'dan yalnızca 930 milyon yıl sonra tespit edilen bu galaksi, araştırmacıları şaşırtıyor ve bu kadar erken bir dönemde bulmayı bekledikleri hiçbir şeye benzemiyor. Bu yönüyle Kozmik Üzümler yalnızca bir kozmik fotoğraf değil, evrenin ilk bir milyar yılındaki galaksilerin nasıl oluştuğuna dair kuralları yeniden yazabilecek bir keşif.

Daha önce kullanılan teleskoplar ile Kozmik Üzümleri bu kadar başarılı ayrıntılarla görmek mümkün değildi. Gökbilimciler, James Webb Uzay Teleskobu'nun (JWST) keskin kızılötesi görüşünü ve Atacama Large Millimeter Array'in (ALMA) hassas mercekleri birleştirdiler. Kütleçekimsel mercekleme sayesinde ise asıl sihir gerçekleşti ve Kozmik Üzümlere ulaşıldı. Ön plandaki bulunan devasa galaksi kümesi RXCJ0600-2007, kozmik bir büyüteç gibi davranarak kendisinin çok gerisinde kalan uzak galaksiden gelen ışığı büküp güçlendiriyordu. Bu sayede, galaksi 13 milyar ışık yılı uzakta olmasına rağmen astronomların 10 parsek (yaklaşık 30 ışık yılı) kadar küçük kütleleri incelemesini mümkün kıldı. Araştırmacılar 100 saatten fazla zaman harcayarak çalışmaya devam etti ve Kozmik Üzümler'in karmaşık iç yapısını ortaya çıkardı. Kozmik Üzümler çalışmasının başyazarı Seiji Fujimoto, Austin'deki Teksas Üniversitesi'nin (UT Austin) McDonald Gözlemevi'nden yaptığı açıklamada şöyle söyledi:

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meriç Öztürk
Meriç Öztürk
330.0K UP
Çeviren 4 Haziran 2016 1 dk.

Hafıza bir kere yitirilirse geri kazanılabilir mi? Birçok araştırma ve araştırmacı bu soruya "evet" cevabını veriyor. Fakat eLife dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, kaybedilen anıların izleri, hücre çekirdeğinde saklanıyor olabilir. Dahası, bu anı artıklarını kullanarak anının tamamını geri çağırmak (hatırlamak) veya en azından o anıya benzer, yeni anıları oluşturmak mümkün olabilir.

Sinir bilimciler arasında kabul edilen teoriye göre hafıza iki sinir hücresi arasındaki sinapslarda (sinir hücreleri arasındaki boşluğun adı) tutuluyor. Bu sinir hücreleri arasındaki bağlantının gücü, anının da gücünü belirliyor. Eğer sinir hücrelerine veya sinapslara zarar gelirse, hafıza kaybediliyor. 

26
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 6 Ekim 2011 30 dk.

Körelmiş organlar (vestigial organs, vestigials) ya da Körelmiş yapılar (vestigial structures) temel olarak Evrimsel süreçte değişen çevre koşullarından ötürü eskiden yapmakta oldukları işlerin yapılmamasıyla birlikte bir organın evrim ekonomisi dahilinde giderek körelmesi, işlevsizleşmesi ve nihayetinde yok olmasıdır. Bu tanım biraz üzeri kapalı olsa da, adım adım yazımızda önemli noktalarını açarak sizleri bilgilendireceğiz.

Bildiğiniz gibi evrim, doğa şartlarına bağlı olarak işleyen bir süreçtir. Doğa şartları ise, katrilyonlarca parametrenin etkisi altında sürekli, an be an değişirler, küçük ya da büyük miktarlarda. İşte bu değişimler, canlıların doğada hayatta kalma ve üreme başarılarını birebir etkilerler. Her türün bireyleri, bireysel olarak birbirlerinden farklıdırlar. Buna, genetik farklılıklar sebep olabileceği gibi, çevrenin de etkisi sebep olabilir. Bunun en güzel örneği, farklı ailelerde büyüyen ama genetik olarak tıpatıp aynı olan tek yumurta ikizlerinin arasında fiziksel ve davranışsal pek çok fark olmasıdır. İşte bu tür içi bireysel farklılıklar (ki bunların sayısı da katrilyonlarla ifade edilebilir), sayısız çevresel etmene karşı bir nevi sınav içerisindedirler. Bu sınavda çevre şartlarına en uyumlu olanlar daha kolay hayatta kalır ve daha kolay/çok üreyebilirler. Böylece kendilerini bu şartlara karşı güçlü kılan genleri ve dolayısıyla bu genlerin etkilerini yavrularına aktarabilirler. Bunun sonucunda da, nesiller sonunda, çevre şartları tamamen değişmediği müddetçe, o şartlara daha önceki nesillerden çok daha uyumlu türler evrimleşir.

200
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Özen
Ece Özen
61.0K UP
Çeviren 7 Şubat 2019 14 dk.

Bilim insanları son kırk yıldır, gitgide karmaşıklaşan modellerle iklim değişikliğinin geleceğini yansıtmaya çalışıyorlar.

Atmosfer fiziği ve biyojeokimya (yer dirim kimyası) kullanarak oluşturulan bu modeller Dünya'nın iklimini ve gelecekte iklimin nasıl değişeceğini anlamamızda çok önemli bir rol oynuyor.

62
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ögetay Kayalı
Yazar 28 Kasım 2022 4 dk.

Düzgün dairesel hareketten bahsederken, merkezcil ivmeye değinmiştik. Şimdi bu tür bir harekete benzer bir harekette ivmenin ne şekilde olduğunu inceleyelim. Bunu daha kolay anlamak için ivmeyi iki parçaya ayıracağız: teğetsel ivme veradyal ivme(ya da dikine ivme).

Aşağıdaki şekildeki gibi bir yörüngede hareket eden parçacığımız olsun. Bu gezegenler etrafından dolanarak yörüngesini değiştiren bir uzay aracı ya da kıvrımlı bir yolda ilerleyen araç olabilir.

28
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
İrem Kaplan
İrem Kaplan
138.0K UP
Türü Ekleyen 1 gün önce
Iguana cinsi, uzun kuyrukları ve güçlü bacakları ile bilinen büyük kertenkeleleri içerir. Tropikal ormanlarda yaşayan türleri hem ağaçlara tırmanabilir hem de yerde beslenebilir. Genellikle otçuldur ve parlak yeşil renkleriyle tanınır.
2
Genç Mühendis
Genç Mühendis
351.4K UP
6 gün önce
"Marx Neden Haklıydı?" isimli kitabın özeti ekteki blog yazısında mevcuttur. Herkese iyi okumalar.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
Esat Kudret
639.8K UP
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 17 Haziran 2024 Sen de Cevap Ver

DANIŞAN DAĞLARI AŞAR!

Kişilik bozukluğu anormal duygu, düşünce ve davranış kalıplarıyla karakterize olan uzun süreli bir psikolojik sağlık sorunudur. Genellikle ergenlik döneminde başlayan kişilik bozuklukları yaşamın ilerleyen yıllarında şiddetlenebilir.”

Burada karakter bozulmalarından kasıt nedir bilemiyorum. Hatta dönem dönem ahlaki kaygılarla uğraşmaktan da neyi kastettiğini bilemiyorum. Ancak kasıt “bu ben değilim” şeklindeki kendini kendine yabancılaşmış gibi hissetmek ise ve ergenlik döneminde isen bu son derece olağan. Ki zaten bu dönem kişiliğin git geller ile oturacağı düzlemi arayış dönemidir. Daha ötesi ise bu o dönemin sağlıklı bir şekilde geçirilmediğine ve devam edegelen bir süreç olduğuna işarettir.

Tüm Reklamları Kapat

Ancak bu bir süreklilik arzetmiş ise ve artık hayatımızın olağan akışını sekteye uğratacak bir seviyeye gelmiş ise durum ciddidir.

Ergenlik dönemine ilişkin önerim umutsuzluğa kapılmadan iç sesine kulak vermen. O sana kim olup kim olmadığını kıs bir süre sonra gösterecektir. Yalnız değilsin.

Ergenliğin de ötesine ilişkin önerim destek almana yöneliktir. Çünkü bu süreçte alınmayan destek karakter bozulması diye adlandırılan sürecin esas karakterin yerini almasına kadar gider.

Daha ötesi için kesinlikle profesyonel bir yardım ve devamında tedavi en akla yatkın olanıdır. Çünkü bu aşamada kişinin gerçekte kim olduğu, gerçek kişiliğinin ne olduğu bilgisi muğlaklaşır.

Tüm Reklamları Kapat

Soruya gelince: dönem dönem ifadesi bir sürekliliğin olmadığını ifade eder. Burada sadece tahmin yürütebiliriz. Yoğun duygusal bir yaşanmışlık, kendini kabul ettirmede yetersizlik vb. Bana kalsa yine de profesyonel bir danışmanlık hiç de fena olmaz.

Felsefecilerin arayışına gelince: Felsefeciler yaşamı uçlarda sürdüren aklın sevgililerdir. Bazen sevilen (akıl) sevildiği oranda filozofa teveccüh göstermez, bazen teveccüh gösterir fakat zaman onay vermez, bazen zaman onay verir fakat mekan uygun değildir.

Felsefecilerin üç yakası olur ve bu üç yakayı bir araya getirmek bazen cidden imkansız olur. Bunu kabullenmeyen felsefeciler bir müddet sonra kendine döner ve iç muhasebe neticesinde , arzuladıkları toplumun arzuladıkları bireylerini kendileri hayali olarak var eder ve onlarla sohbete girişir.

Burada bir kişilik veya karakter bozulmasından değil ancak bir arayıştan, zihinde tasarlananın , koşulların, zamanın ve mekanın uygun olmadığı dönemlerde, hayali kişi, zaman ve mekan yaratılarak aklın sunusu ( zihinde tasarlanalar) pratikte sınanır.

Bunu en fazla yapan felsefecilerin başında antik İranlı (ACEM VEYA PERS) düşünür ZERDÜŞT ve öğretisinin müdavimi ve aynı zamanda bu öğretinin kitabının ( böyle buyurdu Zerdüşt) yazarı Friedrich Nietzsche’dir.

Böyle bir sorun yaşayınca biz ne yapıyoruz:

“Ne kadar bilirsen hey dost bilene danış

Danışan dağları aşar mı aşar

Danışmadan yol açıksa bir kişi

Yorulup yollarda şaşar mı şaşar.”

Tüm Reklamları Kapat

Atalar pek yanılmaz. Sevgiyle…

Kaynaklar

  1. Prof. Dr. Özcan Köknel. Kaygidan Mutluluğa Kişilik. ISBN: 9789754051001. Yayınevi: ALTIN KİTAPLAR. sf: 431.
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 22 Ocak 2019
Eğer bir nesil cehaletin mutluluk olduğunu sanarak yetişirse, bir sonraki nesil cehaletini bile fark edemeyecektir. Çünkü bilginin ne olduğunu bilmeyecektir.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
22
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close